TÜRKÜLERİMİZ

KINALI KEKLİĞİM

Kaynak Kişi: Necati ARSLAN
Yöresi: Anbarcık

Kınalı kekliğim de taştan taşa tüversin,
Taşlar alır da kara bağrın döğersin,
Akşamlar olur da nerelere dünersin,
Ötme kekliğim de ötme bağrımı deldin.

Çil palazım da dereye suya mı indin,
Suyun içip dağa geri mi döndün,
Sen de benim gibi öksüz mü kaldın,
Öksüz kaldım da yuvaları beklerim.


© Tüm hakları Necati ARSLAN’a aittir. İzinsiz kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması ve basımı yasaktır. Kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Yukarıda mısraları yazılı Türkü Anbarcık köyüne aittir. Emekli öğretmen ve Halk Ozanı sayın Necati ARSLAN Bey tarafından derlenmiş ve bizimle paylaşılmıştır. En yakın sürede değerli ozanımızın curası ile söylediği köyümüzün Türküsü sitemizden tüm ziyaretçilerimizle paylaşılacaktır.

ARDIÇ ARASINDAN GÜLMÜ TOPLADIN
Anbarcık köyümüzün bir türküsü

Sevgili okurlarım; size bu araştırmamda kendisi küçük tarihi,kültürü,geleneği göreneği büyük,burcu burcu tarih kokan,Hamit oğlu Mehmet beylerin at koşturduğu özümüz Bu yörenin insanın ana yurdu toprağı neslinin ürediği Moğolları topraklarını bastırmamak için atalarımızın kanın döktüğü dağları kekik kokulu,havası seher yelleriyle süslenen yaylalarında kaval sesleriyle koyun kuzu seslerinin bir melodi oluşturduğu,yaylalarında şenlikler,evlerinde yarenlikler,dillerinde tatlılıklar,bitip tükenmeyen sohbetler,curaların aşıkların divan kurup sazlarıyla zurnalarıyla harmandalı zeybeğinin kralının oynandığı,Hacı Ahmetlerin,Hatıp Salihlerin,Hasan çavuşların,Eyüplerin Osmanların,Koca Mustafaların,Garip İbrahimlerin,Mıstan Şükürlerin,Ömer Şükürlerin daha nice ulu kişilerin diyarı hey….
Senin neyini nerelerini anlatsam acaba diye düşünüyorum,sen anlatmakla biter misin hiç…
Par boğazını mı,gözlengeçenemi peçenekinemi kapı ağzına mı,ovacığı namı daha nice güzel yerlerine mi anlatsam ANBARCIK senin.sendeki hikayeler roman oluşur,kütüphaneler sığmaz,okudukça ağızlar açılar,dinledikçe ruhlar gıda alır,moraller düzelir,senin insanının fıkralarını dinleyenlerin otuz iki dişi görünür gülmekten hani” yatağıma işedim gülmekten” derler ya o ihtiyar delikanlıların sözleri unutulmaz zihinlerde kazınır senin yanına gitmeyeli otuz beş yıl kadar oluyor seni çok özledim.iki yıl kaldım sanki bir dakika gibi geldi geçti.sen benim sevgilimsin,canımsın,havam suyumsun gelip gitmesem de kalbimdesin.senin bir parçanım ben,birkaç satırla anlatılmasın ama ne çare ki gazeteler,kitaplar bana ayırdıkları köşelerinde bukadar yer veriyorlar.
Sevgili okurlarım,Ben Anbarcık köyümüze iki kez gittim,birinci gidişim l960 yıllarında bir okul arkadaşım vardı beni davet etti iki gün onların evinde kaldık beni bu köyümüzü gezdirdi. sanıyorum o zaman köyün çıkışında bir değirmen olacaktı şimdi var mıdır bilmiyorum.aldığım küçük notta bu değirmenin sahibinin Ali Bey ASLAN olduğu yazılı bu araştırmamı kaleme alacağımda böyle bir kişinin halen sağ olup olmadığını sordum,bu adam sizin ormanda çalışan Galip Aslan ın babası dediler.değirmenden bir yanık –türkü geliyor beni zamanın ötesine götürüyordu.değirmenci yoktu ama un öğüten kişi hem un öğütüyor hem de içimi sızlatan türküyü çekiyordu.türkü bittikten sonra gelen ali bey amcamız,hoş geldiniz diyerek” şakir çavuşun türküsünü dinlediniz mi bu türküyü en güzel o söyler zaten çok eski olan bu türküyü bundan başka bilende yok .dilerseniz bu türkünün hikayesini anlatayım da dinleyin dedi.ben bunu babamdan öğrendim,Hamit oğlu Mehmet Beyin askerlerinden birisi Fethiyelidir ailesi askerin yanına ziyarete gelmiştir,geri dönüşlerinde yağmur kar fırtınası başlar va ambarcık köyünde kalırlar,Gülşah diye bir kızları vardır.ismail diye bir genç bu misafir kızına aşık olur.kız ile anlaşırlar.havalar açılınca misafirler gider.kız bir daha gelmeyince İsmail oğlumuz aşkından deliye döner ve dağlara çıkar hergün dağlardan topladığı çiçeklerle gülşaha vereceğim diye eve gelir ve bir gün ardıç ağacında eli çiçekli olarak intihar eder ailesinden kız kardeşi kardeşine bir şiir yazmış bu şiir türküye dönüşmüştür işte türkünün sözleri “ dedi.sevgili okurlarım bu türkünün matem şeklinde yas tutar gibi bir ritmi var yöremizde bu tür türküler mırıldanarak kadın ve erkek tarafından çok söylenmektedir.
ARDIÇ ARASINDAN GÜL MÜ TOPLADIN?
Acıları gül sinende sakladın
Ardıç arasında gül mü topladın
Köyde bir kız vardı bakmadın
Yaktın Gülşah yaktın can kardeşim

Gülşah senin iki gözün kör olsun
Yattığın yer çıyanlarla kar olsun
Nerde kötü insan varsa yar olsun
Yaktın Gülşah yaktın can kardeşim

Mektupların birer birer okundu
Anbarcığın sinesine dokundu
Köy kızları düğünlerde yakındı
Yaktın Gülşah yaktın can kardeşim

© http://www.anbarcikkoyu.blogspot.com
GÖLHİSAR'LI ÇAĞDAŞ HALK ŞAİRİ OSMAN AKKOÇ'TAN ALINMIŞTIR


ARAPOĞLAN

Ünlü olur Ambarcığın nohudu,
Kaymaklıdır keçi koyun yoğurdu
Arap oğlu seni hangi ana doğurdu?
Ambarcığın namusunu korudun!

Nice beyler geldi geçti buradan
Güzel etmiş Ambarcığı Yaradan,
Temizledin o beyleri sıradan
Ambarcığın namusunu korudun!

Ambarcıktan o beyleri kovladı
Öldürdü de cehenneme yolladı
O beyleri oralara almadı
Ambarcığın namusunu korudun!

© http://www.anbarcikkoyu.blogspot.com
GÖLHİSAR'LI ÇAĞDAŞ HALK ŞAİRİ OSMAN AKKOÇ'TAN ALINMIŞTIR

Hiç yorum yok: